içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

YEREL SEÇİMLERE DOĞRU
Yerel seçimlere doğru “Belediye Nedir?” diye sorgulayalım:
 
İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti.

Belediye kelimesi, şehir, memleket manalarına gelen Arapça "beled" veya belde kelimelerinden gelir. Bugünkü anlamıyla kullanılışı Osmanlı İmparatorluğunda Tanzimat Döneminde başlamıştır. Şehrin idare teşkilatını belirtmek için XIX. yüzyıldan itibaren kullanılan bir tabirdir.

Belediyenin bilimsel açıklaması böyle, gelin şimdi de “Ekşi sözlük” ten halkın belediye ile ilgili bilimsel olmayan fakat samimi ve gerçekleri yansıtan görüşlerine bakalım.
 
Maliye, adliye gibi sonu "ye" ile biten (belediye) yolsuzlukları ile ünlü devlet kurumlarından biri.

Sonu “ye” olunca yolsuzluk kaçınılmaz oluyor tabi. Sonuç itibariyle burası Türkiye.08.06.2004 14:37 ~ 24.02.2005 17:39 

fandango
Periyodik aralıklarla -ki burada zaman birimi en fazla ay ile ölçülür- kaldırım taşlarını söküp tekrar yapmak gibi ulvi görevleri olan birimlere verilen isimdir.
(bkz: ekmegini tastan cikarmak) 23.10.2004 11:34 

polgara
otlakçılara bakması gereken kurum. 

(bkz: sana belediye baksın) 19.03.2010 04:22 

ozlenenkucukkardes
ülkemizde, hizmetten anladığı şeyin "sağa sola çukur açıp kapatmamak, bunu da özellikle ışığın olmadığı muhitlerde yaparak insanların çukura düşüp en iyi ihtimalle kollarını bacaklarını kırmasını sağlamak" olan kurum*
belediye iyi uygulansa güzel bir şey aslında. 27.08.2010 15:49 

nerde o eski istanbul
argoda, çirkin hatun. 
abi hatunu bir gör, belediye ! 01.11.2012 21:13 
 
Okuyucularımızın çoğu yukarıdaki trajikomik görüşlere katılıyordur eminim.

Yüce Rabb’imizin; deniz, kaplıca, oksijen deposu ormanlar, iklim, bereketli topraklar, İstanbul ve Bursa’ya yakın olma gibi sayısız nimetler bahşettiği bir şehirde  yaşıyoruz.
Yaşadığımız çevreyi yanlış politikalar daha doğrusu politikasızlıklar yüzünden yaşanmaz hâle getiriyoruz. Turizm, sanayi, tarım, yaşam, eğitim kentlerinden hangisiyiz?         

Özellikle kentimizde yaşanan trafik sorunu halkımıza illallah dedirtiyor. İlçe bağlantılarını sağlayan daracık yollarda adım başı taht kurmuş olan çöp konteynırları da trajikomik bir misyon üstleniyor.
 Zorlu trafikte ömür törpüleyip güç bela arabanızı park edecek bir yer bulduysanız denize girip serinlemek ve stres atmak hakkınızdır, diyeceğim ama siz yine de fazla heveslenmeyeceksiniz biliyorum. Davulun sesi uzaktan hoş gelir ya, masmavi denizimiz de uzaktan hoş görünüyor. Yaklaştıkça önce leş gibi kokusu ipucu veriyor,  sonra çöp dolu kumsal, yosun dolu pis bir deniz acı gerçeği yansıtıyor. Ürgüp ve Göreme beldeleri Peri Bacaları ile ünlüyse bizim sahillerimizde de denize atık boşaltan kanalizasyon bacalarımız var.

Daha acıklısı denizi, sahili olduğu halde denize hasret halkımız var. İşte ilimizin turizm anlayışı bundan ibaret.
 
Boş verin denizi,  bu güzel günde çoluk çocuğunuzu parka götürüp mutlu edin. Aman dikkat edin!  Parklar iki oda bir salon, dahası güvenlik konusunda yetersiz. Çocuklarımız sert zeminde kırık dökük salıncaklarda, kaydıraklarda oynamak zorunda kalıyor. Çevre ve şehircilik bakanımız 81 il için park yapacağız diyor, bunun ilçelere de yayılmasını bekliyorum.

 İsterseniz sanayi konusuna hiç girmeyelim. Yoldan geçerken arabanın camlarını kapatmakta geciktiyseniz nefesinizi tutmak zorunda kalıyorsunuz zira,  koku dayanılır veya tarif edilir gibi değil.  Nitekim Yalova’da sanayi bacaları sahildeki kanalizasyon bacalarından bin beter.

2014 Mart ayında yapılacak belediye başkan, belediye ve il genel meclisi seçimleri, Yalova ilinin kaderini belirleyecek.  Siyasi partilerde hareketlilik başladı. Partilerde göreve talip olanlar iyi etüt edilmeli. Yanlış seçimlerle memleketin kaderi ile oynanmasına müsaade edilmemelidir. Yalova’da genç ve yeni bir jenerasyonun görev alma vakti gelmiştir. Takım aynı, forma aynı, futbolcu aynı buna artık son vermeliyiz. Çünkü sonuçları ortada.

Meslek edinmek için önce çırak, sonra kalfa, en son daUsta olunur. Bu aşamaları geçebilmek için imtihanlara girip belge almak gerekir. Çırak dahi olamamış sözde ustalara, Büyük Usta Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini hatırlatmak isterim: “AK Parti'nin ilkeleri arasında da 'ben' yok, 'biz' var. Ehliyet, liyakat bizim esasımız olacak, ona göre hareket edeceğiz.”

            Usta elindeki anketlerle, önceki genel seçim ve referandumlarda alınan sonuçların değerlendirilmesini yaparak bir sonuç çıkaracak ve gerekeni yapacaktır.  

 
Bu yazı 653 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum