içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İLAHİ AŞKIN ETEKLERİNDEN DÖKÜLEN MECAZİ AŞKLAR!

 

Sadece yüreğim hissediyordu ruhum ise yaşıyordu görünürde elde tutulacak bir şey yoktu ama o kadar büyük ve yüce bir duyguydu ki anlatılması da yaşanması da sanırım bundan ötürü zor olan bir hissiyattı... Dünya kurulduğundan itibaren var olan en samimi en derin en zor yaşanılan tarifi aslında olmayan bir duygu seli evet evet her yürekte var olan kelime "Aşk"

Aşk üç harf bir kelime ama yüreklerde bitmeyen hece hece ruhuma ilaç, yüreğime şifa niyetine… Yaratılışın sırlı bir sebebi… Düşünmeden yaşarız… Yâda bir bakmışız ki yaşıyoruz…

Peki, nedir aşk? Yenir mi içilir mi? gözle görülür mü? nice şarkılara, şiirlere ve alim sohbetlerine konu olan,, nasıl bir şey ki bu! off ki ne off anlatırken bile iç çektiriyorsa yaşatırken kendini neler yapar insana.
Aşkı yaşamak lazım mı? Aşk hep mutluluk mu getirir ya da ateş gibi yakar mı? Yaşanmadan bilinmez bir gerçek mi? ama bilinen bir tarafı var ki hep peşinden koşturur...

Aşk mı sevda mı ikisi de yoksa aynımı ÜSTADA Sormuşlar... AŞK'la SEVDA Arasındaki Fark Nedir? Üstad Cevap Vermiş AŞK Hevesin Bitene Kadar... SEVDA Nefesin Yetene Kadar.(n.f.k)
Amma Aşkı bulmayan sevdayı yaşayamaz…

"Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil bilmek gerek Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç ferde yakışmaz. Ve elbette aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkâr etmek de asla yakışık olmaz. Aşırı sevgi ve bağlılık da diyebiliriz…  Aşk yaşanan canlı bir duygudur anne, evladını kucağına ilk aldığında kokusunu içine çekerek âşık olur işte gerçek sevme bağlanma duysunun adıdır Aşk…

Aslında ikiye ayırmamız lazım baki aşk ölümlü Aşk Bir ilahi aşk vardır ki,  tüm aşkları içinde barındıran aşkın kaynağı Yaradana olandır. Görmeden severiz onu yüreğimize yerleştirdiği sevgiyle yaşarız.

Sevgisini, nefes gibi içimize çekeriz adını andıkça sevmek bu kadar mı güzel olur der, gülümseriz. Bir kişi görse bizim o halimizi mecnun der, kendi kendimize gülüşümüze.  Nereden görebilir ki Rabbimize olan Aşkı-sevdamızı Rabbe Aşkı olmayan kul aşkını nasıl bulsun gerçekle yüzleşmeyen masivanı nasıl yaşasın işte bizim problemimiz de burada başlıyor…

Hakiki aşk, masivanın fani olduğu kavramayla ilişkilidir. Her şey fani ise yok olacak ise niye Aşk besleyelim! O zaman baki olanı ilk bulmalı ki masivanı aşka yelken açalım... İki Aşk arasında ki fark! ilahi olan beklentisiz muhabbet, mecazi olan ise beklenti içerir...  

İnsana verilmiş ne varsa hepsi Allah’ın tanınması bilinmesi sevilmesi içindir. Yaratılışın sırlı bir sebebi de Aşk tır. İhtiyaç artıkça arzulara, arzular artıkça muhabbete muhabbet artıkça "Aşk'a" dönüşür…

Bu da masivanı aşkı bulmakla geçekleşir oysa ilahi aşkı bulan masivanı aşkı da bulmuş olur Yaradandan ötürü yaradılan da sever Aşkı yasar.

Bakalım Alimler nasıl tarif etmiş aşkı:
Behâeddîn Zekeriyyâ buyurdu ki:
"Bir kalpte Allah-ü Teâlâ’ya olan aşk ateşi yok ise, o kalp ölü bir leş eti gibidir. Ama aşk ateşi varsa, o kalp, zât-ı ilahînin ve nimetlerinin aynası hâline gelir.”

Aşkla, şehveti birbirine karıştırma a gafil. Unutma ki aşk, ruhların birbirlerini sevmesi şehvet ise bedenlerin birbirini arzulamasıdır. “Ruhta doğan sevgiye aşk, nefiste doğan sevgiye şehvet denir.” (Şemseddin Yeşil)

Hz. Âdem cennetten gelirken oradan yalnız bir şey çıkarabildi. O da aşk. Cennet yadigârı olan aşkı, bunun için lekelememek, hakkını vermek, ona hürmet etmek hepimizin borcudur. (Salâhaddin Eyyubî)

Annesinden dayak yediği halde, yine "anne" diye ağlayan bir çocuktur aşk. (Cemal SÜREYA)

Üstad Aşkı bu satırlarda şefkat ve merhamet olarak anlatmış. aşk tüm sevgi merhamet şefkat ifadelerini içine alabilen ilahi aşkın, mecazi aşktaki yansımasıdır… Bu yansımayla severiz, eşimizi evlatlarımızı ailemizi dostlarımızı… Kısacası tüm yaratılanları.

Aşkı sevdayla yaşamanız dileğimle gerçek Aşk sahibi yaradana emanetsiniz değerli okuyucularım!
 
Bu yazı 4097 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum