içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

KUL HAKLARINA DİKKAT!

 
 
İnsanın olduğu her yerde görev de olacak, hak da olacaktır. Görev ve sorumluluklarımızı, muhtelif vesilelerle ifade etmeye çalıştık. Bugünkü yazımızda, kul hakkının birkaç yönünden bahsetmeye gayret edeceğim.

-Bedenle İlgili Haklar: Bir insanı öldürmek, dövmek, yaralamak veya bir organını koparmak gibi şeylerdir. Bu durumda ceza uygulanır. Hak sahibi isterse tazminat alabilir ya da suçluyu affedebilir. Tercih hak sahibinindir.

-Dini Haklar: Bir Müslümana yüzüne karşı dinsiz, imansız, kafir, fasık, münafık gibi sözler söylemektir. Bu durumda hak sahibinden özür dilemek ve bizzat helalleşmek gerekir. Şayet bu tür sözler, bir Müslümanın gıyabında söylenmişse, hak sahibine gidilir, söylenen kötü sözler tekrarlanmadan “bendeki hakkını helal et” denir. Her iki durumda da  alacaklı hakkını helal ederse sorumluluktan kurtulmuş oluruz. Böyle durumlarda hak sahibinin mirasçılarıyla helalleşmek geçerli değildir.

-Manevi Haklar: Din kardeşimizin dedikodusunu yapmak, iftira atmak, laf taşımak, lakap takmak, alay etmek, ağır şaka yapmak, kalp kırmak, üzmek ve sözünde durmamak gibi durumlarda mutlaka hak sahibi ile helalleşmek gereklidir.

-Irzla İlgili Haklar: Başkalarının hanımına, kızına, bacısına veya herhangi bir kadına kem gözle bakmak, elle veya dille rahatsız etmek, ya da hainlik etmektir. Böyle bir durumda fitne (kavga, çatışma) çıkmayacaksa, hak sahibi ile helalleşmek lazımdır. Fitne korkusu varsa, hak sahibi için dua etmeye ve sadakalar vermeye devam edilir. (Tecavüz suçu, dua veya helalleşme ile af olmaz.   Cezası neyse çekilecektir.)

-Maddi Haklar: Para ve mal ile ilgili haklardır. a- Çalmak, aldatmak, gaspetmek. b- Aldığı borcu iade etmemek.(geri ödememek.) c- Bulduğu şeyi sahibine vermemek. d- Emaneti geri vermemek veya yerine ulaştırmamak. e- Başkasının malına zarar vermek. f- Mahkemede yalan beyan, sahte belge ve yalancı şahitle mal (hak) sahibi olmak vb. şeylerdir.
 
Bunların sorumluğundan kurtulmak: 1- Bu tür mallar, sahibine geri verilmelidir. 2-Sahibi ölmüş ise, varislerine ödenmelidir. 3-Varisi de yoksa fakir Müslümanlara verilir ve sevabı da asıl sahibine bağışlanır. 4-Bunu yapacak imkân yoksa devamlı tövbe etmek gerekir.
 
Kul hakkı ile ilgili daha pek çok başlık bulabiliriz. Çalışan ve işveren hakları, cemiyetle ilgili haklar, gayrı müslim hakları ve hayvan hakları gibi. Başka bir vesileyle bunlardan da bahsetmeye çalışırız.

Söz, kul hakkından açılmışken, çok önemli olduğu halde, genelde göz ardı edilen bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bizim kul hakkıyla sınandığımız kişiler, en yakınlarımızdır.

Pek çok insan eşine, evladına veya kardeşine ne kadar acı konuşsa ve kötü davransa da, bir günahının olmadığını sanmaktadır. Kul hakkına girdiğinin farkında bile değildir. Halbuki en önemli ve tehlikeli haklar, bu gruba giren kul haklarıdır. Zira Yüce Mevlamız, “O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından ve eşinden kaçacak, karşılaşmak istemeyecektir.” buyurarak bu acı gerçeği hatırlatmaktadır.

İyisimi biz, en yakınlarımızdan başlayarak hiçbir kulun hakkına girmeyelim. Bir yanlışlığın farkına varınca da, derhal ödeme ve helalleşme dahil, her türlü telafi yollarını arayalım. Bu dünyada çözümünü bulup, kul hakkıyla öbür dünyaya gitmemenin gayreti içinde olalım.

Biz elimizden gelen gayreti gösterirsek, gücümüzün yetmediği durumlarda da Yüce Mevla, bir kurtuluş çaresi lütfedecektir. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 
 
Turgut AÇARİ
İl Müftüsü
Bu yazı 6196 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum